Doğru Aydınlatma Yöntemleri

Evinizin her odasını, gözlerinizi yormayacak şekilde aydınlatmanız mümkün. Birkaç küçük ipucuyla aydınlık bir yaşam alanına ve sağlam gözlere sahip olun!

 

11.10.2010

Daha net bir şekilde görmemize yardımcı olmak, iyi bir aydınlatmanın en önemli işlevlerinden birisidir. Ancak bazen ışığın parlaklığı, görmeyi zorlaştırabilir. Başka lambalar açık olsa da daha iyi görmemize yardımcı olmaz. O zaman gözlerimizi yormayacak şekilde ev ve iş yerlerimizi işlevsel bir şekilde nasıl aydınlatabiliriz?

Yemek alanı
Yemek yemek, okumak ve çalışmak için bir yer Düşündüğünüz zaman yemek masalarına aslında “faaliyet masaları” denmeli. Ne de olsa yemek için toplanmanın yanı sıra ödevlerimizi ve hobilerimizi de burada yaparız, mektuplarımızı burada yazar ve okuruz. Bu da ışık kalitesinin çok yüksek olmasını gerektirir. Evim Dergisi'ndeki habere göre, metal veya koyu renk abajur şapkalı bir sarkıt lamba, ışığı masanın yüzeyine doğru odaklar. Genel bir kural olarak lamba, masanın üzerinden 55-60 cm yukarıda asılı olmalıdır. Bu şekilde masanın çevresinde oturan herkes, ışık gözünü kamaştırmadan görebilir. Büyük, uzun masalar, sadece bir büyük yerine birkaç tane lamba ile daha iyi aydınlatılır. Yükselen ve alçalan sarkıt lambalar ise ışık kümesinin boyutunu değiştirmenizi sağladığı için daha pratiktir. Işığın kuvvetini ve yoğunluğunu kontrol etmenizi sağladıkları için reostalar da kullanışlıdır. Televizyon arkasındaki bir ışık gözleriniz için daha az yorucudur. Televizyon izlerken, televizyonunuzun arkasındaki duvara hafif bir ışık yansıtan bir lambanın olması gözleriniz için daha iyidir. Bu televizyon ekranının parlaklığı ve çevresindeki daha koyu alanlar arasındaki keskin kontrastı yumuşatır.

Yatakta kitap okumak
Okuma lambalarını çift kişilik bir yatağın merkezine akın yerleştirmek ve ışığı dışarı doğru yönlendirmek, kitabınızın sayfalarının parlamasını önler, eşinizi de rahatsız etmez. En iyi etki için ışığı geçirmeyen ama sınırlı bir alana konsantre ışık huzmesi veren abajur şapkalı lambalar seçin. Keskin kontrastları azaltmak için başucu masa lambası, odanın geri kalanına hafif bir ışık verir. İyi okuyabilmek için rahat bir kanepeden fazlasına ihtiyacınız vardır. Okurken veya yarıntılı bir iş yaparken, gözlerinizdeki zorlanmayı azaltmak için iyi bir aydınlatma şarttır. Sınırlı bir alana konsantre ışık huzmesi veren bir okuma lambası (tercihen ışık geçirmeyen bir abajur şapkasıyla beraber) iyi bir başlangıçtır. İdeal olarak lambayı yükseltip alçaltabilmeniz gerekir, lamba da ışığı ihtiyacınız olan yere odaklayan bri abajur şapkasına sahip olmalıdır. Örneğin, ışığı geniş bir alana yayan yarı saydam abajurlu bir masa lambası kullanarak aydınlık ve karanlık arasındaki kontrastı en aza indirmek de göz yorgunluğunu azaltır.

Yaşlı gözlerin daha fazla ışığa gereksinimi vardır
40’lı ve 50’li yaşlarımıza eriştiğimizde gözlerimiz zayıflamaya başlar. Genellikle daha iyi görmek ve daha iyi hissetmek için daha fazla ışığa gerek duyarız. En basit çözüm, daha güçlü ışık kaynakları kullanmak veya odadaki lamba sayısını arttırmaktır. Ama aynı zamanda kullandığınız lambanın ışığının göz alacak kadar parlamaması da önemlidir. Çünkü yaşlandıkça gözlerinizin karanlık ve aydınlık arasındaki değişime adapte olması da o kadar uzun sürer.

Aydınlık ve karanlık arasındaki hafif kontrast
Keskin kontrast gözleri yorar. Karanlık ve aydınlık arasındaki değişime adapte olmak için gerekli zaman olmadığı takdirde gözleriniz kamaşır. Örneğin, bir okuma lambasından ya da spot lambadan gelen dar, konsantre ve güçlü ışık huzmesinin, tavan lambası, aplik, yer lambası veya yarı saydam abajur şapkalı bir masa lambası gibi genellikle ışığını geniş alana yayan bir lamba tarafından yumuşatılması gerekir.